8 Aralık 2007 Cumartesi

Sistem karşıtı bir hayat gerçekten mümkün mü?

Kaç zamandır aklımı kurcalayan ve kurcalamaya da devam edicek bişey heralde bu . Neden durup durup bu aklmı kurcalıyo derseniz. İnsan sosyal çevresinin değişmesiyle , arkadaşlarıyla ,sevgiliyse yaşadıkça bunları tekrar tekrar sorgulama gereği duyuyor bence. Peki nedir sistem karşıtı bir hayat? nasıl olmalıdır? Bence ,sistemi tüm nüveleriyle argümanlarıyla reddedebilen bir yaşam biçimi olmalıdır . Peki bu günümüzde çokluğun içinde ne kadar mümkün? Bilemiyorum açıkçası.
Bu bahsettiğimiz yaşam biçimi aynı zamanda sistemin yeniden üretimine de hizmet etmemeli. Peki nasıl olucak nasıl? Bu üret-tüket ilişkisinden çıkmak gerekiyor. İşin reddi? Peki sonra?
Ne biliyim çünkü artık alışveriş merkezlerinden uzak durmak , markalardan sakınmak vs. gibi şeyler bile artık anlamını yitriyor gibi . Eğer öyleyse , napıcaz ? Koyver gitsin deyip düşünmeden mi yaşıyacaz? Öyle yapıcaksak , yani düşündüklerimizi , okuduklarımızı hayatımızda gerçekleştiremeyeceksek ne anlamı olur o antikapitalist tavrın , sistem karşıtlığının?
Bu konuda kişinin tavır takınıp komple bir sistemi karşısına alması gerçekten zor. Onun yerine kendini kalabalığın tatlı rahatlığına bırakmak daha hoş geliyor

1 yorum:

Adsız dedi ki...

İnsan sadece yaşayan değil, aynı zamanda değiştiren bir canlı... Bu nedenle istemediğimiz bu hiperkapitalizm içinde hem yaşayacağız hem de değiştirmek için uğraşacağız... Ama önemli bir hatanın kucağına bırakmayacağımız kendimizi... Düşünmek... Üzerinde fazla düşünmemeliyiz yaşamımızın bir kısır döngü içinde... Sonuçta bu yaşamı biz seçmedik; Heidegger'in dediği gibi "atıldık." Ama yalnız değiliz bu sıkışmışlıkta... Msn: mutlusisifos@gmail.com